Arapça Notları Twitter'da!

14 Aralık 2012 Cuma

Neden Arapça Öğrenmeliyiz? - Uzak Diyarlardan Bir Hatıra

Geçtiğimiz Kurban Bayramında henüz Arapça kursuna başlayalı 3 hafta olmuştu. İHH İnsani Yardım Vakfı ile Kurban Bayramı Organizasyonunu gerçekleştirmek için bir Afrika ülkesi olan Gambia'ya yola çıktık. Ülkenin resmi dili İngilizce idi ve bize İngilizce üzerinden iletişim kuracağımız söylendi. 

Oraya vardığımızda sıcak bir şekilde karşılandık ve insanları tanımaya başlayınca pek çoğunun Arapça'yı da konuştuğunu öğrendik. Şimdi bahsetmek istediğim şey bölgedeki Kurban faaliyetinden ziyade Müslüman Kardeşlerimizle Arapça ile iletişim kurmanın verdiği samimiyeti anlatmak. 

Henüz Arapça öğrenmeye yeni başlamıştım ve Arapça ile yapabileceğimiz konuşmalar çok kısıtılı idi. Selam vermek, hal hatır sormak, nerelisin, yaşın kaç gibi basit sorulardan ibaretti. İlk günlerde kendi öğrendiklerimin pratiğini yapmak için bu tanışma faslını Arapça ile halletmeye çalışıyordum. O zaman için iki kelimeyi bir araya getirmekte zorlansam da kendimi pratik amaçlı zorluyordum, ancak insanlardan aldığımız olumlu tepkileri görünce farkında olmadan ne kadar doğru bir adım attığımı farkettim. İnsanlar bölgelerinde Türkiye'den gelmiş beyaz bir Müslüman'ın varlığından ziyadesiyle memnunken bir de Arapça konuştuğunuzu farkettiklerinde şaşkınlıklarını ve mutluluklarını açıkça dile getiriyorlardı. Bizim sevincimiz de onlarınkiyle katlanıyordu. Bu duyguların verdiği güven ve samimiyet ile tüm tanışmalarımızı Arapça ile yapmaya başladık. Tabi tanıştıktan sonra programımız hakkında detaylı bir şey konuşmak gerektiğinde İngilizce'ye geçmemiz gerekiyordu.

Pek çok insanla tanıştık ve çok olumlu tepkiler aldık ancak bunların arasından beni en çok etkileyeninden bahsetmek istiyorum. Evine misafir olduğumuz yaşlı bir amcamızın elini öpüp, halini hatırını Arapça olarak sorduğumda şaşkınlıkla oturduğu yerden kalktı ve sarıldı. "Sen Arapça konuşuyorsun" dedi. Ben de çat pat yeni başladığımı ve öğrenmeye çalıştığımı ifade ettim. Amcamızın mutluluğunu farketmemek mümkün değildi. Bolca duasını aldıktan sonra onunla vedalaştık ve evinden ayrıldık. Ne zaman yeni bir Arapça kelime öğrensem o amcanın sarılışı hatırıma gelir ve daha bir azimle çalışmama vesile olur, Allah ondan razı olsun.

Bu yazdıklarımla anlatmak istediğim; kendim dahil Arapça öğrenen ve öğrenmek isteyen herkesin Arapça'yı yabancı bir dil olarak görmemesi gerektiği. Herkesin kendince nedenleri olabilir, kaldığı dersi geçmek, mezun olabilmek veya bir sınavı geçebilmek gibi. Unutmamız gereken şey Arapça'nın kitabımızın ve ümmetimizin ortak dili olduğudur. Bir gün Müslüman bir Arap kardeşinizle konuşmanız gerektiğinde İngilizce yerine Arapça konuştuğunuzda bu sıcaklığı sizler de hissedeceksiniz. Tecrübesi olanlar zaten bunun farkındadırlar. 

Kurban Bayramını ülkemden binlerce kilometre uzakta bambaşka bir alemde geçirmeme vesile olan İHH'dan ve henüz Arapça kursumun 3.haftasında bana böylesi bir motivasyon ve azim veren amcamdan Allah razı olsun.

Son olarak yazmak konusunda pek iyi olmadığımı bilsem de Arapça öğrenmek isteyen herkesin bilmesini istedim. Dünyanın hiç ummadığınız bir köşesinde sırf siz Arapça  konuştuğunuz için kalkıp size sarılacak yaşlı bir amca sizi bekliyor olabilir.

Sürç-i lisan ettiysek affola.

1 yorum:

  1. S.a.
    Emeğin için Allah razı olsun.

    Dikkatimi çeken Arapça yabancı dil gibi bir şeyler geçti.
    Biz Türkçe konuşuyoruz, neden?
    Çünkü milliyetimiz Türk, ana dilimiz Türkçe.
    Peki İslam bize yabancımı ki İslam`ın dili yabancı olsun. Bilmiyor olabiliriz, biz Türk milleti olarak tarihimizide bilmiyoruz ki!
    İnsan namaz kılarken Rabbine ne dediğini az buçuk bilse fenamı olur?..!
    Şahsen benim millet olarak anadilim Türkçe, Müslüman olarak da ana dilim Arapça`dır.

    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil